Alman mühendis Prof. Dr. Achim Kampker, Aachen’de geliştirilen tamamen elektrikli küçük nakliye aracı StreetScooter’ın mucitlerinden biri ve StreetScooter GmbH’nin kurucu ortaklarındandır. Ayrıca “Ingenieure retten die Erde e.V.” (Mühendisler Dünyayı Kurtarıyor) adlı girişimin de öncüsüdür. Kampker, 2013 yılı sonuna kadar Aachen RWTH Üniversitesi Makine Mühendisliği Fakültesi’nde Üretim Yönetimi Anabilim Dalı’nda öğretim üyeliği yapmıştır. Almanya’da “Elektrikli Taşımacılık Teknolojisinin Öncüsü” olarak kabul edilen 49 yaşındaki mühendis, bizimle yaptığı röportajda yeni projesi “Humanotop” ve elektrikli mobilitenin geleceği hakkında önemli bilgiler paylaştı.
Sılayolu: Sayın Kampker, kısaca kendinizi tanıtır mısınız?
Kampker: Adım Achim Kampker, makine mühendisiyim ve Moers’ta doğdum. Aachen’de eğitimimi tamamladıktan sonra bu şehirde kaldım, bir Aachenliyle evlendim ve beş çocuk babasıyım. Kariyerime, otomotiv sanayisinde içten yanmalı motorlar üzerine çalışarak başladım. Araç Makineleri Laboratuvarı’nda (WZL) bilimsel araştırmalar yürüttüm. Daha sonra elektrikli mobiliteye yöneldim ve StreetScooter GmbH’nin kurucu ortaklarından biri oldum.
Sılayolu: Streetscooter, yani tamamen elektrikli küçük nakliye araçları, 2010 yılında oldukça yenilikçi bir konseptti. Bu projeyi geliştirirken hedefiniz neydi?
Kampker: Amacımız, yenilikleri daha hızlı bir şekilde hayata geçirmekti, özellikle ürün geliştirme sürecinde. O dönemde elektrikli mobilite hâlâ niş bir konu olarak görülüyordu ve biz, bu teknolojinin lojistik sektöründe ne kadar verimli olabileceğini göstermek istedik. Elektrikli araçların yalnızca çevresel olarak sürdürülebilir değil, aynı zamanda ekonomik açıdan da mantıklı bir alternatif olduğunu kanıtlamak istedik.
Sılayolu: 2019’dan itibaren “Ingenieure retten die Erde” adlı dernekte aktif olarak çalışıyorsunuz. Bu projenin temel amacı nedir?
Kampker: Amacımız, gezegenimizi korumak ve sürdürülebilir bir şekilde yönetmek. Ancak bunu yalnızca büyük şirketler veya siyasi kararlarla değil, bireylerin de çevrelerinde harekete geçmesi gerektiğini vurgulayarak yapıyoruz. Derneğimiz, sürdürülebilir çözümler geliştirmek ve somut projeler üretmek üzerine çalışıyor. Örneğin “Humanotop” kapsamında, şehirlerde sürdürülebilir mobilite, enerji, su ve gıda yönetimi üzerine yeni yaklaşımlar geliştiriyoruz.
Sılayolu: Bu kapsamda gerçekleştirdiğiniz projelerden birkaç örnek verebilir misiniz?
Kampker: Örneğin, 20 şarj istasyonundan oluşan bir altyapı kurduk, sabit enerji depolama sistemleri entegre ettik ve bir güneş enerjisi alanı inşa ediyoruz. Gıda ve atık yönetimi konusunda ise atıkları hayvan yemi gibi değerli hammaddelere dönüştüren Asker Sineği larvaları üretiyoruz. Amacımız, atıkları verimli bir şekilde değerlendirmek ve döngüsel ekonomiyi desteklemek.
Sılayolu: Avrupa’yı Çin ve ABD ile kıyasladığınızda nasıl bir tablo görüyorsunuz?
Kampker: Avrupa, hız ve inovasyon gücü açısından geride kalıyor. Bürokrasiye daha az, uygulamaya ve performansa daha çok odaklanmalıyız. Projelerin hızlı bir şekilde hayata geçirilmesi gerekiyor. Çin ve ABD’nin pragmatik yaklaşımlarından öğrenmemiz gereken çok şey var.
Sılayolu: Sizce elektrikli mobilitenin gelecekteki rolü ne olacak?
Kampker: Mobilite daha çeşitli hale gelecek. İçten yanmalı motorlar, e-yakıtlar, hidrojen motorları, yakıt hücreleri ve batarya elektrikli araçlar birlikte var olmaya devam edecek. Bir diğer önemli eğilim ise araçlardaki yazılım ve yapay zekanın artan rolü. Özellikle otonom sürüş teknolojileri bu dönüşümde kritik bir yer tutacak.
Sılayolu: İklim değişikliği ve çevre kirliliği hakkında çok konuşuluyor ama yeterince aksiyon alınmıyor. Sizce neden?
Kampker: Almanya’da çok fazla konuşuluyor ama çok az eyleme geçiliyor. Sorun fikir eksikliği değil, aksiyon eksikliği. Örneğin, biz elektrikli araçlar için şarj istasyonları inşa edip finanse ettik, sadece planlamakla kalmadık. Herkes, kendi çevresinde ne yapabileceğine odaklanmalı. Almanya’daki bankalarda yatan milyarlarca Euro’nun sadece %10’u sürdürülebilir projelere yönlendirilse bile çok büyük bir fark yaratılabilir.
Sılayolu: Avrupa’nın ABD ve Çin karşısında rekabetçi kalabilmesi için ne yapılmalı?
Kampker: Daha hızlı olmalı, bürokrasiyi azaltmalı ve performans odaklı bir kültürü yeniden canlandırmalıyız. Gençleri, yeni fikirler geliştirmeye teşvik etmek çok önemli. Almanya’da genellikle bir şeyin neden çalışmayacağını tartışıyoruz. Bunu değiştirmeli ve daha pragmatik ve yenilikçi hareket etmeliyiz. Doğal kaynaklarımız sınırlı, bu yüzden inovasyon ve hız ile rekabet etmeliyiz.
Sılayolu: Bu süreçte elektrikli mobilitenin rolü nedir?
Kampker: Elektrikli mobilite, geleceğin önemli bir parçası olacak, ancak yalnızca batarya elektrikli araçlarla sınırlı kalmayacak. Hidrojen motorları, biyoyakıtlar ve hibrit çözümler de ihtiyaçlara göre kullanılacak. Bir diğer büyük eğilim ise araç yazılımlarındaki gelişmeler. Otonom sürüş gibi yapay zekâ destekli sistemler, insanlardan daha doğru kararlar verebildiği için mobilitenin geleceğinde kilit bir rol oynayacak.
Sılayolu: Türkiye’deki elektrikli mobilite projeleri hakkında ne düşünüyorsunuz?
Kampker: Bu fikri harika buluyorum. Almanya ile Türkiye arasında güçlü bağlar var ve bu tür projeler karşılıklı büyük fayda sağlayabilir. Türkiye’ye daha önce gittim ve Ford Otosan ile yapılan iş birliklerinden çok olumlu deneyimler edindim. Bu tür girişimler, yerel ve uluslararası düzeyde büyük etki yaratabilir.
Sılayolu: “Zukunftslust” adlı kitabınızı yazdınız. Size bu kitabı yazdıran motivasyon neydi?
Kampker: Kitabımın temel motivasyonu, gelecekte nasıl rekabetçi kalabileceğimiz sorusuna yanıt aramaktı. Bürokrasiyi azaltmak, inovasyonu teşvik etmek ve sürdürülebilirliği sağlamak kritik konular. Ayrıca, iklim değişikliğiyle mücadelede herkesin yapabileceklerini ele aldım. Geleceğin şehirleri nasıl şekillenecek, hangi teknolojiler bizi destekleyecek gibi sorulara yanıt aradım.
Sılayolu: Sayın Kampker, değerli vaktiniz için teşekkür ederim.
Haber ve Foto: Mustafa Özbay
Türkçe çeviri ve Edit: Ferhad Poye – Metropol FM
Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.